İsim Şehir Film Roman

"Bir gün ona Avanos'taki çocukluğumdan, ilk gençliğimden bahsederken domatesi nasıl kurallarımi tarif etmiştim. Avanos'taki evimizin dışında bir deposumuz vardı. Bahçeden koptuğunda domatesi, bol yıkadıktan sonra keserim. Havuzun sonsuza kadar bir yerde, geçmişte kalmış, kurumuş, katılaşmış tuz olur. Salatalıkta domateste sürekli kullanılır o tuz. 'Bıçağı önce tuza sürterim, sonra domates sürterim, domatesi öyle yerim,' diye bir şey anlattım ona. 'Ulan an seni çok sevmiş!' dedi bana. buraya 'Nasıl yani abi, domatesten nasıl geldik?' 'Oğlum,' dedi; 'sen doymuşsun zaten; anan seni çok sevmiş, ancak ananın çok sevdiği bir adam böyle anlatır'”¾Ercan Kesal gerçek evimizdir? Hikâyemizi en iyi kim anlatır? Geçmiş bizim için bir pişmanlıklar ülke midir, yoksa yeniden başlamak için bir imkan mevcut mudur? Zaman hesabımız ne zaman başlar, nerede biter? Çocuğumuzdaki gökyüzü biz büyüyünce nereye gider? Bir insan başka ne zaman gerçekten bir şey diyor? Bir yazarla okuru arasında kurulan köprüden kimler/neler gelir geçer? Yenal Bilgici sordu, Ercan Kesal tüm içtenliği ve duruluğuyla cevapladı; İsim Şehir Film Roman'da anahtar kelimelerin sonuçları yola düşüldü. Hayatımızla ilgili isimler, hep özlediğimiz şehirlerin, hiç unutamadığımız filmlerin ve illaki film gibi romanların peşine... Satırlar arasında uzaklara daldıran nostaljiden, kimin boğazında bir yumru kiminde özlem olan gurbetten, bizi durduran yolculuklardan, sona ermekte olan yerlerde, büyüdüğümüz yerde çoğalan sofralardan ve çocukluğumuzda ısırdığımız o sağlıklıden tatlar var. İsim Şehir Film Roman; Milletlerin yaşadığı ama yolda bir yerde bir şekilde unuttuğumuz, hasret kaldığımız insanlık hâllerine dair derinlikli bir sohbet…Tanıtım Metni