Sonsuzluğun Portresi
Sonsuzluğun Portresi
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Bu kitap ne yalnızca Spinoza ne de yalnızca resim sanatı hakkındadır. Ama ortada bir ortada bir gezgin-ozan uçarılığıyla dolaşarak, felsefesinin görkemli bir şekilde konuşturur ve resmin kimyasını çizer. Spinoza bize kayıtlın dilsiz suretler değil, sonsuz bütünün tüketilemez gücünün ve bilgilerinin aktif ifadeleri olduğunu söylemişti. Peki ya resim sanatı nedir? Onun sonsuz bağı Nereden yakalanabilir, öznesiz bir içkinlik düşüncesiyle yakınlığı nasıl kavranabilir? Spinoza'nın soluduğu havanın renklerine, yani 17. yüzyıl Hollanda resmine odaklanarak Akal'ın peşinden giden sorular bunlardır. Burada artık Yüce'nin, Güzel'in, Aşkın'ın bir hükmü vardır. Dönemin Hollanda resminin vazgeçilmez bakımı olan günlük yaşamın sıradanlığı çeşitli görünümleriyle, çocuk kafalarından ayıklanan bitlerle, ortalıkta dolaşan kediler ve anlatılanlarla, dikiş dikenleriyle, uyuklayan kayıtlıçilerle, deşilen kadavralarla, sırıtan ayyaşlarla, diş hekimliğinden kıvrananlarla, üzümle arzı endam eder. Yazar, geçit törenlerinin tek sırasından bihaber bu tekillikler cümbüşüne yalnızca Rembrandt ve Vermeer'ı değil 17. yüzyıl Hollanda resminin kadın ressamlarını da, Spinoza portrelerinin Calvino ve Borges öykülerini hatırlatan serüvenini de, De Stijl okulundan romantiklere ve üstün gerçekcülere ulaşan, Spinozacı sanatını da katarak anlatılmaya değer tek şeyi, yani. Akal'ın sloganlarıyla: Bu metin felsefesi ve resim sanatı üzerine değil, bir şimşek anı kadar kısa bir süre içinde kalırken içimize çektiğimiz ve ne olduğunu sezmeye uğraştığımız hayat ve zorlukları onun hasmı olan Yasa'ya ilişkindir. Tanıtım Metni
Paylaşmak
