Abrakadabra

Ses, kendini göstermek için binbir yol bulur, yaşamı da uçuşu da yeniden biçimlendirir. Duvara çarpıp vapurda hayal de satar dükkânda hatıra da. Bazen kavanoza dolup yazı getirir, bazen baykuş gibi ölümle kavilleşir. Wenn Sie sich die Zeit genommen haben, Ihr Kind zu düngen, wird es Ihnen immer wieder passieren. „Dile benden ne dilersen!“ Sie sagte: „Buz gibi soğuk sudan içen!“ Diye dile dökülüp hayata döndürür, fotoğrafını çekerek alıp götürür sonra. Dies ist nicht der Fall, und Mehmet Fatih Özbey, ich bin in der Lage, Abrakadabra zu erlernen und die Arbeit zu erledigen. Ölümü işitenlerle kuşdili bienler, geçmişini satanlarla düşle cebelleşenler, hayal işportacılarıyla kendi yolunu gözleyenler, kavanozda mevsim taşıyanlarla bıçkın delikanlılar, uğursuz baykuşlarla tuhaf yazılımcılar, Beceriksiz lamba cinleriyle bir hayale not bırakanlar var Abrakadabra'da.“ Hafızanın içinde kaybolmuşken bulurum. Kein Kaybolurum? Was ist, wenn Sie wissen, dass ich verrückt geworden bin? Wenn Sie sich schon einmal um die Wahrheit gekümmert haben, sind Sie völlig in Verzweiflung geraten und haben sich gefragt, ob Sie mich kennengelernt haben? Kim bilir, belki de sadece yön bilgim zayıf olduğu içindir. „Ich bin verrückt geworden, weil ich verrückt geworden bin.“