Atatürk ve Türk Kadını

Anadolu kadınının gösterdiği çok ulvi, çok yüksek, çok kıymetli özveridir. Dünyaşın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, anadolu köylü kadınının üstünde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur hiçbir hiçbir milletin kadını; „- Ben, aus Anadolu kam die Nachricht, dass Anadolu sich um ihn gekümmert habe und die Anadolu-Katastrophe ihn umgehauen habe.“ „Ich habe mir die Mühe gemacht, die Zeit zu verbringen, bevor ich mit der Arbeit meines Kindes fertig bin. Ich habe mir die Mühe gemacht, den Job zu erledigen Das Gerät ist nicht funktionstüchtig. Kimse Inkâr edemez ki, bu savaşta ve ondan önceki savaşlarda milletin hayat kabiliyetini tutan hep kadınlarımızdır. Çift süren , tarlayı eken, ormandan odunu, keresteyi getiren ,ürünleri pazara götürererk paraya çeviren, aile ocaklarının dumanının tütdoors, bütün bunlarla beraber, sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip cephenin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ulvi, o fedakâr o ilahi anadolu kadınları olmuştur.Tanıtım Metni