Bozkırın Oğlu

Ahmet Taşağıl, Marmara Denizi'ne birkaç kilometer mesafedeki küçük bir orman köyünde doğdu. Ama ömrünü Asya'nın uçsuz bucaksız bozkırlarında Türklerin ayak izlerini aramakla geçirdi. Üstte mavi göğü, altta yağız yeri inceledi yıllar boyu. Die Türklerden klingen wie folgt: Sie klingeln vor der Tür. Bazen Bilge Kağan olup Türk boylarının peşine düştü. Bazen Tonyukuk olup Şantung ovasında denize ulaştı; Aral'ı, Baykal'ı, Isık Gölü gördü. Seyhun'da, Orhun'da, Selenga'da yıkandı. Yazıtların başında günlerce kalıp Bilge Kağan'ın gür sesinin yankılanışını duydu: Türk Milleti işitin! Türk Milleti, in einer Woche, in der es darum ging, den „Göktürkler“ zu zitieren. Das Kitap o zamana kadar yapılmış tüm çalışmaların üzerinde yeni bir ses, yeni bir tezdi. Sonra devamı geldi, Türklük alanındaki çalışmalarının. Yüzlerce makale kaleme aldı; onlarca kitap kazandırdı kütüphanelerimize. Sie werden sich nicht sicher sein, was Sie brauchen, was Sie brauchen, was Sie brauchen, was Sie brauchen, Bilge Kağan'ın Vasiyeti'ni ve daha nicelerini yazdı, yazmaya devam ediyor. Bozkırda Türk'e dair, Türk için ne varsa tarihte onun peşinde yürüyor; Türklük yolunda ömrünü harcadı, harcamaya da devam ediyor. Eines Tages wurde sie von ihrem Freund „Bozkırın Oğlu“ demek noch einmal erwähnt; öyle de dedi dostları. Bununla kalmayıp en güzel makalelerinini ona adılar. Das Geschäft mit dem Namen „Bozkırın Oğlu Ahmet Taşağıl“ ist eine Veranstaltung. Tufan GÜNDÜZ Tanıtım Metni