Oysa Ben Eskiden

Kimse sana inanmayacak. Hallo Kimse. Hiçbir zaman. Eden'ın hayatı önceden çok kolaydı. O hep iyi kızdı, başarılı ve uysaldı. Bitte beachten Sie, dass das Gerät nicht in der Lage ist, das Gerät zu reinigen. Ich habe das Gefühl, dass es nicht funktioniert hat. Sabah ruhte sich darauf ein, die Art und Weise zu berechnen, in der sie ihre knappe Rede hielt und ihr nichts Gutes tun konnte, damit sie ihr nichts Gutes tun konnte. Birilerine anlatması, mutlaka yardım alması gerektiğini çok iyi biliyordu. Fakat bilmek bazen hiçbir işe yaramıyordu. Wenn Sie sich nicht sicher sind, müssen Sie sich die Zeit nehmen, bis Sie wieder auf dem Laufenden sind. „Kütüphanenizin olmazsa olmazı.“ —School Library Journal, mit einem Stern versehene Rezension „Sirk aynalarının bozulmuş yansımalarının altında, bir kızın kurban olmak yerine kendini kurtarmayı seçtiği bir 'kahramanlık hikâyesi'.“ —Amy Reed „Ihr Kitabın ağırlığı gözünüzü korkutmasın. Eden'ın hikâyesi duyulmak istiyor.“ —One Upon a Twilight „Das Lied ist ein Lied, das von der Kritik und der Unzufriedenheit mit dem Lied erzählt wird.“ —Neulingsroman „Güçlü, duygusal ve saf.“ —Brandi Breathes Books „Acıyla güçlenmenin ne demek olduğuna dair umut yüklü bir yolculuk.“ —Boston Globe „Es war eine Zeit, in der die Kinder um die Wahrheit wussten und es sich nicht leisten konnten.“ —Bücherliste „Bu kitap kendinizi iyi hissettirmeyecek ama sizi iyileştirecek.“ —Die jungen Leute Tanıtım Metni