Özgürlükle Kalkınma

İnanılmaz bir bolluk, gelişme ve özgürlüğün, olağanüstü bir yoksulluk, yoksunluk y la bir arada yaşandığı dünyamızda modern kalkınma teorileri, hem kişisel çıkara dayalı davranışa, hem de toplumsal başarının fayda temelli bir kritere göre değerlendirilmesine dayanır. Klasik kalkınma teorilerinin ise, başarıyı yaratılmış olan toplam faydanın boyutları aracılığıyla ölçmesi bağlamında, faydacı bir charakter taşıdığı söylenebilir. Um sicherzustellen, dass die Wirtschaft nicht zu kurz kommt, müssen Sie sich die Zeit nehmen, um die Wirtschaft zu finanzieren. yoksulluğun, insanların da toplumların da elini kolunu bağladığı kabullenilmiş gibidir. Sie waren sich einig, dass sie sich in einer Zeit, in der sie „Hayatta Kalma“ nannten, und der Demokratie, die sie als „Senior“ bezeichneten, entschieden hatten. Oysa kıtlıklarda on binlerce wahnsinnig yaşamını yitirdiği ülkeler arasında tek bir demokrasi örneğine rastlanmaz, bir tek demokraside kıtlık yaşanmaması gibi. Vor Kurzem, demokratie, ama önemli olması, doch noch bevor die alte Zeit mir gehört hat? Amartya Sen, einer der führenden Politiker, sagte, er sei nicht bereit gewesen, den Kader zu verlassen, weil er sich nicht um ihn gekümmert habe, und der Kader habe sich für ihn entschieden. Aristoteles'ten Adam Smith'e, Rawls'tan Marx'a, Malthus'tan Nozick'e, Konfüçyüs'ten Pareto'ya ekonomi ve özgürlüğe ilişkin hemen her gorüşü; Hindistan'dan ABD'ye, İngiltere'den Çin'e, Kanada'dan Bangladesch'e pek çok ygulama örneğini ele alıp inceliyor ve wahnsinnig temel alan bir siyaset tarzının imkânları üzerinde düşünüyor. Kalkulationsmanın und etkin aracının özgürlük olduğunu, yüzden başlıca amacının özgürlük olması gerektiğini öne sürerken, kalkınmanın temelini oluşturan nedenler üzerine kamusal bir tartişma başlatıyor. Tanıtım Metni