Sabır Dağı
Sabır Dağı
Verfügbarkeit für Abholungen konnte nicht geladen werden
Fakir Baykurt, der sich mit der Arbeit beschäftigt hat, versucht, zu kämpfen, zu streiten, zu lügen, wird gebeten, ihn zu belästigen, ihn zu töten und ihn zu töten. Gözlemlerden, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; Die Bürokratin ist sich sicher, dass die Atmosphäre, die sie braucht, um ihr Wohlbefinden zu steigern, zu einem „wahnsinnigen Wahnsinn“ wird. Fakir Baykurt'n yaşarken yaınlamadığı ama kitap haline getirdiği On Binlerce Kağnı'nın bir devamı sayılabilecek Sabır Dağı'nı ilk kez okurla buluşturuyoruz: „Kızlar ekin arasına ot yolmaya gitti. Oğlanlar çöyür Ich bin der Meinung, dass Emine dies getan hat fışkırır. Ali'yi küçüklüğünden beri gözledi. Bitte beachten Sie, dass die Zündung noch nicht abgeschlossen ist. Başta Ali, hiçbiri korktuğu gibi olmadı şükür. İyi adam yatakta eşini, yaşamda dostunu kindiden çok düşünür. Oğlu da Emine'yi düşünüyor ki, gözleri böyle ışıyor, derisinden yaşam fışkırıyor. 'Tanrı mutluluklarını arttırsın! Oğlum solsun, gelinim solmasın! Güzelliğini korusun! Ağzının tadı eksilmesin!' Böyle dua eder gibi mırıldanıyor, gözlerini geri döndürüp kendine: 'Ula, akşam akşam duacıbaşı kesildin kahpem Bora Muslu !' diyor.“ (Paluze)Tanıtım Metni
Aktie
