Sakarca

Roman und seine Frau Fakir Baykurt, die ihn nicht mehr kennengelernt haben, haben ihn mit seinem alten Sohn zusammengebracht. Als ich noch nicht wusste, dass Sakarca sich für eine Weile entschieden hatte, war es noch nicht so weit, die Filme zu drehen und zu verfilmen. Yayınevimiz Sakarca'nın yeni basımını çocucuklara armağan ediyor. „Kabza Bey körlerin değirmenini aldı, bu bir haksızlıktııııır!“ diye öttü. Antwort: „Haksızlıktııııır!“ O sırada öbür kümeslerin kapıları açıldı. Başka tavuklar, horozlar çıktı. Sakarca çırptı kanatlarını: „Duyduk duymadık demeyin, büyük haksızlık vaaaaaaar!“ diye öttü. Muhtarın Takkelisi yürüyüp geldi. Sordu çalım satarak, kurum atarak: „Nasıl bir haksızlık var? Ne haksızlığı var?“ „Kabza Bey, körlerin değirmenini aldı! İki yoksul insan, ağlayıp inledi! İnsanlar gık demedi. Kurul üyeleri filân cinli bal yemiş gibi sustu. Körler, Çayırlı Düz'e çıkıp göklere el açtı, ağladı. Bitte beachten Sie, dass dies nicht der Fall ist Haksızlık yapmaya alıştı mı kudurmuştan beter olur. Bugün değirmen alan, yarın ahırdaki malı alır, öbür gün yanında yatan canı alır. Birinciye ses çıkarmazsan, ötekileri hiç önleyemezsin!“ İçindekiler; Tekerleme, Kabza Bey, Değirmen, Boşboğaz, Zaptiyeler, Yakarmalar, Saraydaki Şölen, Aksakal'ın Horozu, Derelerin Tilkisi, Dağların Kurdu, Uluırmak, Başkentin Ortası, Sarayın Balkonu, Kümeste Bir Gece, Balkonda Eğlence, Kümeste Sabah, Tavladaki Atlar, Balkonda Sefa, Başkent Titriyor, Bıçak, Tencerede, Ağıtlar, Bey Boğazı, Gümüş Renkli Kuş, Anmalık Tanıtım Metni