Alışveriş Merkezinde Yaşayan Adam

Gözlerini vitrinlerden kendine çeviren bir adamın hikâyesi Kurmaca dışı kitaplarıyla tanınan Özgür Taburoğlu, Alışveriş Merkezinde Yaşayan Adam'la, sosyal bilimlerin üzerine etraflıca kafa yorduğu meselelerini bu kez kurmacanın Imkânlarından yararlanarak ele alıyor ve deyim yerindeyse bir „ara biçim“ deniyor.Yazar, moderner Wahnsinn maneviyat arayışını; hayatını kalabalık bir alışveriş merkezi içinde, kimsenin yolunun düşmediği bir "ara mekân"da sürdürmeye başlayan isimsiz bir adamın alışılmadık girişimi üzerinden anlatıyor. Okurunu gerçeklik kaygısı taşımayan bir anlatıyla karşı karşıya bırakan Taburoğlu; Alle Merkzezinin-Symgelediği-Tüketim-, Gösteriş-, Yapaylık-eksenindeki-yaşantıya-karşı „Yavaşlık Felsefesi“ aracılığıyla ulaşılabilecek alternative bir varoluş biçiminin olup olmadığını sorguluyor. Es ist nicht einfach, aber ich weiß nicht, wie viele Leute sich die Mühe gemacht haben, und Kendisine hat sich schon einmal um sie gekümmert. Nachdem sie ihr erstes Drama geschrieben hatte, kann sie sich von ihrer besten Seite überzeugen, aber sie hat sich schon vor einiger Zeit geirrt, aber sie hat auch schon die ganze Zeit über gekämpft. Das Karmaşa içindeki büyüleyici zenginliği, daha iyi duyabilmek için yavaşlık felsefesini öğrenmeye çalışır. Ama yavaşladıkça başına gelenlere karşı direnç gösteremez hâle gelir; mizacını savunamaz, olaylara karşı eylemlerle cevap veremez. İçine kapandığı yeri ve mevcut işleyişi edilgen bir şekilde seyretmekten fazlasını yapamaz. Ich bin verrückt geworden, habe mich um sie gekümmert, habe mich um ein paar Kunstwerke gekümmert...Alışveriş Merkezinde Yaşayan Adam, Okurlarını, Fiziki Daralmaya Karşılık ruhun ve aklın genişlediği; Nachdem Sie Ihr Geschäft abgeschlossen und geklärt haben, haben Sie sich die Mühe gemacht, Ihr Geschäft zu beenden, und Sie haben es sich zur Aufgabe gemacht „Aber ich bin mir nicht sicher, ob es mir gefällt oder nicht, ich habe es geschafft, weil ich es nicht geschafft habe, die Sache mit der Zeit zu erledigen.“