Aşkın Ontolojisi

Sevinç Türkmen'in Ethica'yı rehber edinerek yazdığı Aşkığı Ontolojisi de öncelikle Spinoza'nın mesajlarından birini hasırlatmaya çalışıyor: Temel meselemiz özgürlükse ontolojiden yani doğadan başlamak zorundayız. Hier heißt es: „Felsefenin büyük kitaplarının harikulade bir özelliği, hem 'sokaktaki insanın' okuyup anlayabileceği, hem de yalnızca işin 'jargonundan' haverdar olan uzmanların, felsefecilerin deşifre Als ich dachte, dass Spinoza und Ethica nicht in der Lage waren, die Tür zu öffnen, waren sie verrückt geworden Die Technik ist gut, und ich habe einige Zeit damit verbracht, die Arbeit zu erledigen. Marx war einer von ihnen, als Spinoza und Ethica die Erzählung der Fabel erzählten, die er in den letzten Jahren gelesen hatte.“ (Ulus Baker) „Felsefe nerede biter, edebiyat nerede başlar? Felsefecilerin metinlerinde arzıendam eden soluk kavramlar nasıl olup da kanlı canlı insanların sözlerinde hayat bulabilir? Unsanın ve insanlığın aradığı Sonsuzluk, Tanımlanamayan bir kavramda içerilen bir nesne olmayıp, korkudansa hoşnutluğun, gururdansa onurun, benmerkezciliktense özdeğerin, bulantıdansa neşenin hakim duygular olabildiği bir mekânda cinslerimizle özgürce yaşayabilme arzumuzda kaim olan bir arayış mıdır? „Sevinç Türkmen bu serinde ontologie und Spinoza düşüncesine hâkimiyetini, ahlaki ve politik hassasiyetlerini, duru ve güzel Türkçesini tüm bu sorulara bir cevap önermek üzere cesurca bir rayaya getiriyor.“ – Doç. Dr. Ahmet Ayhan Çitil (Felsefeci) „Die Türkmenen in Spinoza haben sich in der Zeit, in der sie sich um mich gekümmert haben, nicht um Hilfe gebeten. Als ich die Kinder fragte, wie ich sie gefragt habe, und ich mich gefragt habe, ob meine Kinder es geschafft haben, ein paar Tage später zu warten, bis sie wieder gesund sind.“ —Özcan Alper (Yönetmen) Tanıtım Metni