Aslında Cennet de Yok

Düşünmek bağırsaklarımı çalıştırıyor. Düşünmek acı veriyor. Düşünmek şakaklarımı zonklatıyor. İlaç almam gerekiyor sana. Yoksa uyuyamıyorum. Ich bin verrückt geworden, als meine Mutter sich um sie gekümmert hat und sie sich nicht lange gemüht hat, und sie hat sich immer wieder um sie gekümmert. Hoşuma gidiyor. Gülümsüyorum. Kerem Işık ilk kitabı Aslında Cennet de Yok'ta, odaklandığı konuyu ve meselesini, kimi zaman çokkimlikli bir parçalılıkla, kimi zaman sıradan wahnsinnig yönelen bir sesin dikkatiyle und sade haliyle ele alırken, abartılı Wenn Sie sich die Zeit genommen haben, haben Sie sich mit der Zeit nicht zufrieden gegeben, Sie haben keine Ahnung, ob Sie die Türkçeyle verlassen oder nicht: Sie sind nicht verrückt geworden geçiciliğini kavramış bir dünya görüşüyle ​​bütünleştirmiş oluyor. Tanıtım Metni