Aygır Fatma

„Osman Cemal hat sich geirrt. Er war in der Luft, in der Luft, in der Luft und in der Luft. O, bilhassa esnaf, zanaatkâr zümrelerinin yazıcısıdır. Fakat aynı zamanda şehir.“ „Ich habe keine Fotos gemacht, weil ich sie nicht gesehen habe.“ Orhan Selim [Nazım Hikmet], Akşam, 1936 Otobiyografik izler taşıyan Aygır Fatma, İstanbul'dan Anadolu'da bir kasabaya kadar uzanan, maceralarla dolu, trajik bir aşk anlatısıdır. Hasan ve çocukluk aşkı Mediha'nın yolları yıllar sonra tekrar kesişir. Hasan, Mediha ile evlilik hazırlıkları yaparken bir kavgaya karışır ve hapse düşer. Bir süre sonra II. Meşrutiyet ilan edilir ve çıkan afla tahliye olur. Mediha'nın Dağıstanlı yaşlı bir tüccarla evlendirildiğini öğrenen Hasan zor günler geçirir. Es ist nicht möglich, dass die Technik in Anspruch genommen wird. Aygır Fatma fügte hinzu, dass Anadolu eine Kasabada sahnelenirken ilginç gelişmeler yaşanır. Osman Cemal Kaygılı (1890-1945) Der in Istanbul geborene Osman Cemal Kaygılı war einer der ältesten und bekanntesten Menschen aller Zeiten (Askeri Kâtip Yetiştirme Okulu). 1906 wurde die Gedenkstätte der Erkânıharbiye errichtet. 1912 wurde Tepebaşı Tiyatrosu'ndaki zu einer wichtigen Aufgabe für Mahmut Şevket. Sürgünden sonra memuriyete geri döndü. I. Dünya Savaşı'nda seferberlik ilan edilince seyyar tümenlerde kâtiplik yapmaya başladı. Es ist sicher, dass das Gerät nicht funktioniert und nicht funktioniert. Geçinebilmek için tiyatroculuk, sütçülük, pazarcılık, vapurlarda biletçilik gibi çeşitli işler yaptı. 1925'te başladığı türkische öğretmenliğine 1944 yılına kadar devam etti. Er wurde 1910 von Eşek und Karagöz gegründet. 1921 wurde Ayine zum ersten Mal entlassen. Yazılarında Anber, Kanber und Cımbız takma adlarını da kullanan Osman Cemal Kaygılı'nın Alay, Güleryüz, Aydede, Akbaba, Kurun, Zümrüd-i Anka, Şebab, Yıldız, Papağan,Yenigün, Haber, Son Telgraf gibi çeşitli süreli yayınlarda fıkra, hikâye, roman, mizah, anı, sohbet, araştırma, sözlük ve röportaj türünde yazıları ve eserleri yayımlandı. Während der letzten Türk-Schule wurden die Klasikler sehr verärgert. Tanıtım Metni