Eğer Ben Kabil İsem

Bizim civarda „gönlü unançlılar kardeş yaratılmıştır“ deyip kimse hanesini haremlik ve selamlık diye bölmezdi. İkilik hanede, devlette, cihanda ve Tanrı katında uğursuzdu. Ama ayrılmalıymış meğer! Emre Taş, Thunfisch kıyısındaki küçük bir kasabada başlayıp büyüyen bir hikâye anlatıyor. Şeyh Bedreddin hat sich schon vor einiger Zeit um ihn gekümmert, als er von Sevindik Bey belästigt wurde, aber er war nicht in der Lage, ihn zu sehen, er hat sich um ihn gekümmert... Er hat sich um ihn gekümmert, um ihn zu töten sığmayacak küçük hesaplarıyla Osmanlı... Hayat ile memat arasındaki o belirsiz ve tedirgin edici nokta. İntikam ve bağışlayamama. Kim Kime Düşman, Kim Kime Dost? Kim Kime Habil, Kim Kime Kâbil? Ben Kâbil İsem, söylene söylene rivayete dönüşenleri, orada ölüp burada doğanları kayda geçiren büyülü bir roman: Tarihle menkıbenin, meddah hikâyeleriyle hasıraların kesiştiği yerde...Tanıtım Metni