Eşikte Beklemek
Eşikte Beklemek
Verfügbarkeit für Abholungen konnte nicht geladen werden
Eşikte durulmaz, eşikte beklenir. Durmak, Karar Vermektir. Es ist so, als ob Sie es getan hätten. Orada, verilecek karar beklenir. Wenn Sie keine Zeit haben, müssen Sie sich die Mühe machen. Duran, zaten kararını kendi vermiştir. Es ist langlebig. Bir Parkta, Verkehr in der Höhe, Markthalle, Otobüs Durağında. Fakat wahnsinnig, ihr Vater ist verrückt. Bekleme yapma hakkını kullanacağı en nadide yer eşiktir. Bekleyen, arayandır. Bekleyen, es ist kein altes Bild. Bekleyen, mutlaka ama mutlaka bulacak olandır. Çünkü bulma istidadı olmasaydı, eşiğin ötesindeki onu eşiğine almazdı. Hakkıyla arayanlar Hakk'ı bulur, demişler. Kimler demiş? Vaktiyle eşikte bekleyenler. Zaten en güzelini de onlar söyler, durmayanlar ama bekleyenler. Tanıtım Metni
Aktie
