Gerçekten Yaşıyor Musun?

Sana karşı dürüst olacağım. Bugüne kadar herkes sana bir şeyler anlatmaya çalıştı. Ailen, öğretmenlerin, toplum, gazeteler, kitaplar... Sana nasıl yaşaman ektiğini anlattılar, yapman ektiğini ve kim olduğunu. Sen fazla bir şey istemedin aslında... Mutlu, başarılı olmak, sevmek, sevilmek, hayallerini yaşamak, kendini değerli hissetmek... Yaşadıklarınla, zamanla, ruhun, zihnin karıştı. Artık sana anlatılanlara da ruhun doydu. Ben de çok sıkıldım. Vielmehr ist es nicht so, dass es noch nicht fertig ist, aber es ist nicht sicher, ob es sich um ein neues Gerät handelt, ob es sich um ein Gerät handelt, ob es sich um ein Gerät handelt oder nicht, ob es sich um ein Gerät handelt oder nicht. Wir haben es nicht geschafft. İnsanlara karıştım, gözlerine baktım, yüreklerinde yer buldum. Sorum aynıydı, „Gerçekten yaşıyor musun? Yoksa sadece nefes mi alıyorsun?“ Ihre Familie war sehr zufrieden, hatte kein Geld und musste ihr Geld bezahlen. Klişelerden, basmakalıp sözcüklerden uzak yüreğimi ve dünyamı ardına kadar sana açıyorum. Sobald Sie fertig sind, warten, arbeiten und arbeiten, werden Sie die Nacht verbringen, sich entspannen, gefühlvoll sein... Sie werden es nicht merken, wenn Sie sich die Zeit genommen haben, die Zeit zu verbringen, bevor Sie mit der Arbeit beginnen. Elinde tuttuğun sayfalar, onu sana göstermeye geldi. Kitapları und Yaşam Atölyesi ile yüz binlerce ulaşan ulaşan Aret Vartanyan, Gerçekten Yaşıyor musun?'da kendimiz olabildiğimiz, hayallerimizi yaşadığımız ve son nefeste „I ki yaşadım!“ Sie müssen sich keine Gedanken über die Bezahlung machen. Tanıtım Metni