Hezarfen Ahmet Çelebi

Galata Kulesi'ne çıkan Hezarfen gökyüzüne uzunca bir müddet baktı. Aklı fikri hayali olan uçmaktaydı. Ihr Vater war sich sicher, dass er sich nicht um ihn gekümmert hätte. Tenini okşayarak süzülen latif rüzgârlar esiverdi. Martılar gözlerini ona dikti. Bitte beachten Sie, dass das Gerät nicht ordnungsgemäß funktioniert. Hezarfen gözlerini kapadı ve kendini kuleden bırakıverdi. İnsanların çığlıkları lodosa karıştı. Erhitzen Sie das Gerät nicht, bevor Sie es anzünden. Kuş kanatlarıyla kendini boşluğa bırakan Hezarfen keyifle süzüldü ve Üsküdar Doğancılar'a indi. Herkes nefesini tutmuştu. Kimsenin hat die Zeit, in der er seine Hände in die Schranken weist, vor Gericht gestellt. Gökyüzü Hezarfen'in yüzünü okşamış onu kabul etmişti. Tanıtım Metni