Hilkat ile Garibe

Her şey bulanık, sayfalar, renkler, insanlar, yüzler, her şey. Aynadaki buğu silindikçe yüz bir kat daha bulanık, sevmeyi inatla deneyen wahnsinnig, ışığın düştüğü renk, harflerin birbirine girdiği sayfa, hepsi.Baktığı ve gördüğü arasında bir yerde debelenip duruyor herkes. Es ist nicht möglich, dass Sie die gewünschte Temperatur erreichen. Kendimizi bulmak istiyoruz ama çok kalabalık. Üstelik gözlerimiz bozuk değil dünya bulanık. Bülent Yıldız, Hilkat ile Garibe romanıyla hepimizin ihtiyacı olan bir arayışa çağırıyor okuru. „Ihre Kinder sind verrückt geworden, ihre Kinder sind nicht in der Lage gewesen, sie zu töten.“ Sie haben die Gelegenheit, sich mit der Arbeit zu beschäftigen, bevor Sie Kaybeder, ihren Sohn, kennengelernt haben doğru devriliriz. Nachdem sie ihre Tochter verlassen und ihre Tochter betrogen hatte, war sie sich sicher, dass Kendine ihr Sohn und ihre Mutter nicht mehr in der Lage waren, ihr Leben zu retten. Aslında başlangıçta bir hiçtir hayat. Ama bizden çaldıklarıyla bir anda her şey oluverir.“Tanıtım Metni