Karacaoğlan

Karacaoğlan: Gezgin aşık, yanık ozan. Anadolu'yu koşmalarını söyleyerek gezmiş, gezdiği diyarları şiirlerinde yaşatmış bir aşık. Coğrafyasının dağları, yaylaları, yiğitleri, gelinleri ve kızları Karacaoğlan'ın şiirlerinde ebedileşir. O, ich habe mir die Zeit genommen, den Atlas zu öffnen. Rindanedir, her güzel onun sevdiğidir, her sevdiği de güzel… Gezdiği diyarlar, yürüdüğü yollar ona ayrılık, sadelik ve doğruluk getirmiştir. „Gidip de gelememe gelip de bulamama“ ihtimali zihninde öylesine canlıdır ki, bu gurbet duygusu Karacaoğlan'a dünyanın faniliğini heridaim hasırlatmış, onu sadeliğe, doğruluğa ve samimiyete meylettirmiştir.Karacaoğlan kandidieren einmal gelenleri sual etti. Kendinden evvelkileri tanıdı, sözünü onların kurduğu terazide tartarak söyledi. Als Anadolu die Geburtsstunde des Jahres beendete, in dem er sich auf den Weg machte, kann er alles tun und Haleflerine emanetisieren. Sie haben die Gelegenheit, sich mit der Arbeit zu befassen, und haben sich von „Bir Karacaoğlan var idi“ befreit. Tanıtım Metni