Kefaret
Kefaret
Verfügbarkeit für Abholungen konnte nicht geladen werden
„Kefaret İblis'ten Miras Kaldı!“ „Kefaret ödemek; Es ist nicht so, dass Sie noch einen Fehler gemacht haben kendiliğinden seçmiş olur, böylece yaşadığı her elemi veya yolunda gitmeyen her işi günahlarına kefaret sayar, kefaret ödemenin günahlarını azalttığını sanır. Es ist wichtig, dass Sie sich keine Sorgen um die Gesundheit machen; Insanı 'günahsız' yapmaz, günahtan uzak tutmaz, aksine yeni günahlara davetiye çıkarır. Çünkü kefaretini ödeyerek günahından arındığına inanan, yeni günahların peşine düşer…“ kimi yeri sertleşmişti. Engebelerle dolu yatakta dilediğince hareketlenemiyordu. Yorgan von çekiliyor, büyümekte olan biçimsiz ayaklarını açıkta bırakıyordu. Ayakları üşüyordu; Ama bir yerleri sanki sonbahar güneşi değiyormuş gibi belli belirsiz ısınıyordu. Ayakları kademe kademe büyüyor, büyüyor, büyüyordu. Bitte beachten Sie, dass dies nicht der Fall ist. Ne hoş, ne tatlı! Ist das nicht der Fall? Zevkler Sarayı. İçindeki ses zindana atılacağını söylüyordu. Ah! Kim hat sich wohl gefühlt, aber sie hat nichts damit zu tun! Ne hoş! Ne çabuk! Zindanda ölüyordu. Es ist wichtig, dass ich nicht weiß, was passiert ist. Yo, ölmüyordu, Ölmeyecekti; yine de yem olacakti çıyanlara, bir çeşit böceğe ve solucanlara. Bu nasıl bir ceza!“
Aktie
