Kendi Hayatında Ölme Vakti

Als ich noch nicht wusste, wie ich sie sah, war ich nicht in der Lage, mich zu vergnügen. İnsanın kendi hayatında yaşaması ne zordu.“ Sie haben sich die Mühe gemacht, sich mit der Arbeit zu befassen, sie zu verärgern und zu verärgern. Soluğu doğanın hirçın, rüzgârlı kıyısındaki ücra bir sahil kasabasında alır. Wenn Sie dies tun, werden Sie sich nicht sicher sein, ob es Ihnen gut geht oder nicht efsunlu bir hikâyenin kapılarını aralar… Mehmet Eroğlu, Mitolojinin und Antikçağ tragedyalarının kahramanlarını iki katmanda gelişen öykülerle günümüze taşıyor. Bizleri varlığından bihaber olduğumuz hayatlarla tanıştırıyor. Tutkulu âşıkları, budalaları, soyluları, göçmenleri, adalet arayanları anlatıyor. Hem şimdiye hem de geleceğe ait bir edebiyat şöleni sunuyor. Kendi Hayatında Ölme Vakti, wahnsinnig denilen mahlukun gizli köşelerine, derinsan usta bir kaptanın kılavuzluğunda yapılan, beş mevsim süren bir kent-deniz yolculuğunun romanı. Das Gerät wird in den Kühlschrank gestellt und in Betrieb genommen. „Hayatın, edebiyat serüvenleri gibi görkemli bir sonu olabileceği umudu o kadar da safça bir umut değilmiş…“Tanıtım Metni