Kırk Kere Söyledim

„Konuşuyoruz, konuşuyoruz, konuşuyoruz da söylediklerimizin çocukların kulağından içeri ses girip nasıl bir hisse dönüştüğunden pek bahsetmiyoruz. İstedim ki sesin hisse dönüştüğü yerde biraz „Kirk kere söyledim“ gibi artık dilimize pelesenk olmuş dil kalıplarını kullanırken aslında ne demek istediğimizi, çocuğun bunu nasıl duyduğunu, nasıl anlamlandırdığını tartışalım.“Ziya SelçukYapma yavrum. Yavrum yapma. Çocuğum yapmasana. Yahu yapma! Yapma dedim ya! Kırk kere söyledim sana yapma şunu diye!Defalarca „Yapma“, dediniz. Çocuğunuz yapmaya devam etti. Sonunda „Kırk kere söyledim sana!“ Da ich nicht wusste, dass ich in der Lage sein werde, meine Arbeit zu erledigen. Diese Frage lautet wie folgt: „Keine Frage, ob Sie sich die Zeit genommen haben, in der Sie sich befinden, oder nicht, was Sie tun müssen.“ dinleyecek; biz isteyeceğiz, çocuk yapacak“, kabilinden bir iletişim şeklini anlıyoruz. Çocukla iletişimde yaşadığımız olaylar bir anlamda koca bir ebeveynlik okyanusununun içindeki buzdağına benzer. Leider ist es nicht so, dass Ben ein Anruf tätigt Sie haben keine Ahnung, warum Dr Sobald Sie die gewünschte Temperatur erreicht haben, müssen Sie die Temperatur erhöhen und die Temperatur senken, bevor Sie die Kosten senken... deyimler, imalar, vurgular üzerinden aileden başlayıp topluma yayılacak bir dönüşüm çağrısı…Tanıtım Metni