Romantik Komünist

Saime Göksu und Edward Timms sagten, sie hätten sich mit der Frage beschäftigt, ob der Romantik-Kommünist sich mit der Frage beschäftigt habe, ob er sich mit der Frage beschäftigt habe, ob er sich mit der Frage beschäftigt habe, ob er sich an die Seite seines Vaters stelle, büyüleyici bir biyografisi. Aber die Moskova'daki yıllarında, daha sonra kendi edebi çalışmaları için büyük bir kaynak oluşturacak tiyatroya dair zengin deneyimleri; Türkiye'ye döndükten sonra davası uğruna çalışmaları; edebiyatın tutucu şahsiyetleriyle tartışmaları; Aşkları, jedoch, yıllar sonra kavuştuğu „hazin hürriyeti“ özenli bir nesnellikle ele alınıyor. Göksu und Timms haben es geschafft, dass Nâzım Hikmet'in Sanatsal und siyasal tutkusunu tüm canlığıyla ortaya koyuyor ihnen helfen konnte. „Hikmet’in hayatı –bu biyografinin açıkça ortaya koyduğu gibi – ‚filmer konu olacak kadar’ ilginçti. […] Nazi-bu biyografis Picasso, Tzara, Artaud, Sartre, Neruda, Apollinaire, Breton und geçtiğimiz yüzyılın daha birçok büyük „Sanatçısının övgülerini kazanacak kadar önemli bir edebi ve siyasi kişiliğe karşı başarıyla yerine getirilmiş bir görev olarak anılacak.“ –Prof. Talat S. Halman Tanıtım Metni