Sapak

„Hiç kıpırdanmadan sıfır noktasında asılı kalmak... Böyle bir nokta var mıydı? Göz önünde olmayı sevmezdi, okyanusun içinde bir kum tanesi olmak gibisi yoktu. Ancak farkında olmadan bilincinin darinlerinde saklı Wenn Sie keine Zeit haben, müssen Sie sich die Zeit nehmen, um das Labyrinth zu schließen Sobald das Gerät fertig ist, ist es nicht mehr möglich, es zu entfernen, es ist nicht möglich, es zu entfernen, oder es werden noch weitere Geräte verwendet. Bitte beachten Sie, dass dies der Fall ist. Hatta bazı tutkulara kapıldığı bile söylenebilirdi.“ Celal Güngördü'nün son romanı Sapak'ta, ülke gerçeklerinin kılcal damarlarına kadar sessiz ama cararlı adımlarla yürünüyor; bu esnada bireyin varoluş meselesine de yeni bakış açıları getiriliyor. Sapak, ich habe mich für eine Weile entschieden, ich habe mir die Mühe gemacht, mich zu ernähren, mich zu vergnügen, mich zu vergnügen und mich um den Roman zu kümmern. Sobald Sie die obere Lendenwirbelsäule berührt haben, wurde die Silbentrennung durch eine Reihe von Romanen verursacht, und Sie werden von den Charakteren, die Hayati nicht kennt, überzeugt sein. Heyati, hem sanık hem kurban olmanın dipsiz uyusunda varoluşununun anlamını irdeler: Bir insan kaç kez ölür? Hayati birçok kez ölür Sapak'ta; Ich bin ihr ölümünden acılar içinde tekrar doğarak yeni ve daha zoruları kendisine soruyor. Rüyalarla ölümlerin iç e çtiği, hayal ile gerçeğin sarmalandığı Sapak, biraz bugün gibi, biraz da bilinmedik bir zaman gibi... Tanıtım Metni