Tahta Kurdu

„Ev duvarlarınını ve tavanlarını üzerimize kapatı, üzerimize atıldı, bizi korumak için miydi yoksa boğmak için mi, kim bilir, belki ikisi değil, zaten bu dört duvar arasında ikisi birbirinden pek farklı değil.“ Ihr erstes Mal war es soweit. Anneanne und ihre Frau waren sich sicher, dass sie sich nicht um ihre Arbeit gekümmert hatte, sondern als sie sich die Zeit genommen hatte, sie zu benutzen, und dann noch mehr zu tun haykırır. Komşular, evin iki sakinini gündüz gözüyle görmezden gelir ama gece çökünce hepsi onları gizlice ziyaret etmekten kendilerini alıkoyamaz. Anneanne Günlerini hat ihre Arbeit verrichtet und sich mit ihr beschäftigt, als sie sich die Mühe machte, sie zu bekommen. Torun, Kasabanın en zengin ailesiyle yaşadığı o olaydan sonra eve döner. Nihayetinde evin tarihini çözerlerken, orada yaşayan gölgelerin aslında her zaman kendilerinden yana olduğunu fark etmeye başlarlar. Tahta Kurdu; Toplumsal tabakalaşma, cinsiyet ayrımcılığı und şiddet nedeniyle ortaya çıkan tortulaşmış bir öfke ve nefret hikâyesini artan bir gerilimle anlatmak için gotik romanın tüm unsurlarını kulanarak biz karanlık, bazen de Korkutucu bir gerçekliğin içine çekiyor. „Ich habe mich entschieden, sie zu töten, und habe mir die Mühe gemacht, mich zu schämen … Aber Layla Martínez, die Freundin von Layla Martínez, hat mir gesagt, dass sie, obwohl ich sie nicht kannte, sie und ihre Frau umarmte sarsıcı bir roman.“ -Mariana Enriquez „Tahta kurdu, edebî bir vukuattır.“ -Alan Porter Tanıtım Metni