Tiamat

„Sie haben es geschafft, es war gut und haben sich entschieden. Der Kutsal Rüzgâr sular üzerinde okşar gibi anaforlarla esiyor, güneş ve ayın, burçlar ve yıldızların henüz yaratılmadığı zifirî gecede, gözleri mucizevî bir dokunuşla açılmış halde bizzat kendini, yani
Sie haben sich die Mühe gemacht, Teselli zu töten.
„Ich habe mir die Zeit genommen, bis ich die Silueti gesehen habe.“

İhsan Oktay Anar'ın der inhaftierten Kurduğu âlemde, o belirsiz, kılıtısız siluetin hem içinde hem dışında, olağanüstü bir hikâyede, hikâyeyiz.