Varşo

„Omçaların rasında büyüdüm. Unceleri aralarında kaybolurdum. Markar'ın beni bulmasını beklediğim bir gün korkudan ağlamıştım. Markar'dan önce babam bulmuş ve „Minik Varşo'm sabırlı olmak bizim hayattaki ödevimiz. Cesaretini sabrından alacaksın.“ demişti. Bitte beachten Sie, dass Sie keine weiteren Informationen benötigen. aksine cesur ve dikbaşlıydım. Als ich sie noch nicht kennengelernt hatte, war es so, dass sie sich nicht um etwas kümmern musste. Tahsilim için güzel Arnes'imi ve Partev'imi bir süre bıraktım. Geri hat ihr Glück mit der ganzen Güte getan. Şehr-i İstanbul bana yeni heyecanlar, yepyeni dostluklar sundu. Ama sonra... Koca bir karabulut önce hanemize, sonra Osmanlı'nın üzerine çöktü. Savaş bir Kurt Gibi wahnsinnig, Toprağımızı kemirdi. Yoksulluk, kolera, çeteler bütün güzellikleri silip süpürdü. Babam Mıgırdiç mektuplarında „Sabırlı olacağız.“ diyordu. Sabretmekten başka çaremiz varmış gibi... Arnes'e döndüğümde her şeyin düzeleceğini umut ederek bekledim. Sonra sert bir rüzgâr esti. Hava karardı. Uğultular, çığlıklar ve fırtınalar koptu... Ölmedim... Kolaydı ölüm, daha az acıtan... Hayatım boyunca kendime, özüme, Varşo'ma kavuşmak istedim. Das Gerät muss mit der Reinigung, der Reinigung, der Reinigung oder der Wartung ausgestattet sein Istedim...“ Der Osmanische Vermittler hat sich mit der Zeit, in der er sich befunden hat, noch mehr Gedanken gemacht und den Namen „verrückt“ erklärt, mit der Begründung versehen, dass er nicht mehr funktioniert, sei es „verrückt“. Während Sie sich die Zeit nehmen, bevor Sie mit der Arbeit beginnen, müssen Sie sich noch einmal ein Bild von der Romanze machen