Ütopya Yayınevi
Antakya Şiirinin Dört Ustası
Antakya Şiirinin Dört Ustası
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
"'İnsanın yaşadığı yere benzer' demiş Cansever. kullanımı ki sanatçısını, yaşadığı coğrafyadan alır. Beslendiği mitlere, hikayelere, anlatılara, içinde yaşadığı kültürel çağlara o kadar benzemeye başlar ki, iç içe olur ve giderek bunlara dönüşür. Bu diyalektik süreçte kendini yeniden üreterek yaşadığı bölgenin dili, kültürü, sesi, nefesi, görünüşü olur. İbn-i Haldun'un 'coğrafya kaderidir'ini tersyüz ederek 'kader'iniyeir." İşte Antakya'da dünyaya yayılan, yerel dilin motiflerini-dokusunu bozmadan, evrensel dile varan dört şair, Süleyman El-İsa, Ali YÜCE, Süleyman OKAY ve Sabahattin YALKIN, tam da Edip Yeşil'in yukarıda tasvir ettiği gibi yaşadıkları coğrafyanın makûs talihini iyiye-güzele doğru değiştirmeye adadılar hayatlarını. “Edebiyat kamunun vicdanıdır” deyip resmi tarihin yerine “gerçek tarihin” yazılımına katkı sundular. Biteviye zenginlikleri ve öğrendiklerini yaparlar. Bıkmadan, ellerinin yanması silinip süpürüldüler ve yol boyunca ayaklarına yayılan “acı kalıntıları”nı. Kimi zaman çevrelerine örünen makro ve mikro iktidar duvarlarının onları yalnızlaştırmasına göğüs gerdiler ve tabulara dokundular. Kimi zaman kavga, kimi zaman da aşk dediler. Yazdılar, konuştular, yazdılar... Bu hayatlar tanınmadı, bu şiirler okunmayı ve yarına okumaları hak ediyor... Tanıtım Metni
Paylaşmak
