Aşk ve Ereksiyon “Aşk”ı

Kitap Tanıtım Yazısı İnsanlık tarihindeki en çok konuşulan, şarkılara aktarılan, şiir ve roman yazılan, filme alınan parçaların biri olsa gerek Aşk… Peki, bu denli uzun süre gündemde kalan, üzerinde bilinen Aşk hakkında yeni ne güçler? Ömer Faruk Aşk ve Ereksiyon ”Aşk”ı adlı bu yoğun denemesinde son derece cüretkâr bir işe girişiyor: Zamana hükmeden bir mesafeden yakına, Aşk'a ve mekanı ev'e yapılıyor. Badiou, Barthes, Bauman, Deleuze, Gorz, Haneke, Kovel, Morin, Paz ve Sponville gibi kendi yaşamlarının ötesinden düşünmeyi denemiş bilgeleri yönlendirerek Aşk ve ev üzerine söz yer alıyor. Mevcut aşk algısını yeniden ve yeniden üreten, “Seni seviyorum!”u bile bayağılaştıran, yas tutmadan eş değiştirmeyi savunan popüler biçimde genç ve diri bedenlerle sınırlı aşk kavrayışı üzerine yaşlılıktan bahsediyor: Erotik çekim bölgesi olarak cinsel organların yerine yüz'e dikkat çekiyor. Soruyor: –“Kurumuş vajinayı, pörsümüş penisi aşkın aşkı” ne kadar Aşk'tır? –“Kimlik devleti kurar, aşk biriktirmez!” çıkarsağından hareketle içine doğduğumuz kimliği reddetmeden, kişisel özerkliğimizi kazanabilmekten, kendini icat etmeden aşk yaşanabilir mi? –“Leke bırakmayan dokunuş, samimiyetle dökülmüş gözyaşları, kasıkları ürperten kahkahalar, etki eden ve etkilenen yakınlıklar…” gibi her tür çıkar ilişkisinin dışında serpilmesi gereken tek “aşk halleri” mevcut toplumsal değerlerin gelecekten çıkmadan ne ölçüde mümkün? İçe patlayan, küçük ama kesinlikle kaçış bir deneme… Aşk ve Ereksiyon ”Aşk”ı adlı bu çalışma, cesur ve umutlu bir kalkışın tüm ipuçlarını da içinde barındırmaktadır. Çetin Balanuye Ömer Faruk, bu öncü ve atak yazı girişimiyle, edebiyatın ve felsefenin küretli birleşimini örnekleyen bir metinle okurla karşı karşıya geliyor. Hayatın uyumlune doğru en kurucu ve birlikteliğinin hamlenin melez bir tür gelebildiğini kanıtlayan bir örnek-kitap Aşk ve Ereksiyon “Aşk”ı. Enis Batur Ömer Faruk Adana doğumlu (ö. 1954). Öğrenimi ile ilgili olmayan muhtelif işlerde çalıştım. Orhan Pamuk'un Beyaz Kale adlı romanı için yazdığı eleştiri yazısı ile 1987 yılında Milliyet Sanat'ın muhafaza ettiği Abdi İpekçi Sanat Yarışması/Öykü-Roman Eleştirisi İkincilik Ödülü'nü aldı. Son uğrak noktası Ayrıntı Yayınları oldu. Kurucusu olduğu bu yayınevinin genel yayın yönetmenliğini Kasım 1987-Kasım 2008 yılları arasında sürdürdü. Müesses nizamın sürmesine payandalık eden muhafazakâr değerlere yönelik bir tür entelektüel hamle aracı olarak tasarladığı “yeraltı edebiyatı”nın kavramsallaştırılmasını bir diziyle içeriklendirdi ve yılın kabul etmemesini zevkle izledi. Bu dizide toplumsalın dayattığı kimliğe karşı kişinin kendini inşa etme aracı olarak “asi”liğini savunan Jean Genet'nin kitaplarını yayımladı. [Toplumsalın dayattığı tür disiplini, dünyadaki dünyadaki hayat bulduğu tür ahlak kuralına katılan bir biçimde karşı çıkan Jean Genet ıslahevinde büyüdü ve uzun yıllar hapishanede kaldı. Jean-Paul Sartre'ın Saint Genet-Comédien et Martyr (1952; Aziz Genet-Oyuncu ve Kurban) adlı kapsamlı çalışmasıyla tüm dünyaya duyurdu.] Ardından yazı'nın disipliner gramerine meydanını okuyan Georges Perec'in Kayboluş'unu yayımladı. Fransızcanın en çok kullanılan sesli harfi olan “e” harfi kullanılmadan kaleme alınan roman Cemal Yardımcı'nın dahice çevirisiyle, yine, “e” harfi kullanılmışdan Türkçeye aktarıldı. Dünyada üç beş dilde rastlanan bu yaratıcılık şölenine Radikal gazetesi birinci sayfadan, sürmanşetten, cahilce bilgilerle, fütursuz bir üslupla saldırıya uğradı; saldırı olaylarının tümünün (= evet, tümünün) “içi boş” olmasına rağmen özür dilemedi. Yayıncılıktaki bu ve benzeri başarıları, 2000 yılında Ayrıntı Yayınları'nın Dünya Kitap dergisi tarafından “Yılın Yayınevi” seçilerek ödüllendirildi. Yine 2004 yılında Türkiye Yayıncılar Birliği “Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü” Ayrıntı Yayınları'nın genel yayın yönetmeni olarak kendisine verildi. Yirmi yıllık beş yüzden fazla kitabın yayımlanması, bir milyon kitapla okurla buluşmasının katkısı bulundu. Bu süreç, Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce olarak adlandırılan ansiklopedik değişiklikler Erkal Ünal tarafından şu sözlerle değerlendirildi: “Değerlendirmesi Nereden bakıldığına göre değişti, ama Stalinist sol anlayışa karşı itiraz anlamında Troçkizmin ötesinde başka bir sol anlayışın yeşertilmesinde ve anarşizmle temasın yayınevinin azımsanmayacak şekilde olmuştur.” Ayrıntı Yayınları'ndan ayrıldıktan sonra kendi adına söz almaya başladı. Melih Cevdet Anday anısına düzenlenen “deneme” yarışmasında Yarabıçak adlı kitabıyla ödüllendirildi. Yazıları Birikim, Evrensel Kültür, Kızılcık, Milliyet Sanat, Red, Varlık, Birgün, Hürriyet, Radikal, Taraf gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Bir kızı, Defne Ağacı ve Orman Kardeşliği (Yapı Kredi Yayınları, 2012) adlı bir çocuk kitabı, editörlüğün üstlendiği Deleuze&Guattari perspektifinden felsefe, siyaset ve sanat üzerine kolektif bir çalışma olarak evde kalan Düşünmek (ed: Ömer Faruk, Chiviyazıları, 2016) adlı bir derlemesi ve Yarabıçak: Banka Soymuş Bir Devrimcinin Samimi İtirafları (İthaki Yayınları, 2014), Başkası Adına Gecenin Haysiyetsizliği (Altıkırkbeş Yayın, 2019; ikinci basım 2021), Aşk ve Ereksiyon “Aşk”ı (Altıkırkbeş Yayın, 2019), Bir Yaratıcılık İmkânı Olarak Kaos (Altıkırkbeş Yayın, 2020) ve Bir Aşağılama Aracı Olarak Çöp (Yeni İnsan Yayınevi, 2022) adlı deneme kitapları vardır. Daha çevreli bilgi için bkz: omer-faruk.com Tanıtım Metni