Gülnar Yayınları
Dilsiz Kaval
Dilsiz Kaval
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
DİLSİZ KAVAL Değneğine dayanmış çobanım, durmaya çalışıyor ayakta, Kısık ve yaş dolu kara gözler umutla bakar kızıl ufuğa. Sakın sessiz kalıp susma, çal sen ey dilsiz kavalım hadi, Mısraları ol güftelerinle, çobanımın yazılmamış destanına. Sırtında eski-püskü kepeneği, ayağında yırtık sandaleti, Sürüsünü gütmek, öksüz çobanımın hayatta kalma tek derdi. Sakın hor görme, küçümseme, çal ey dilsiz kavalım hadi, Çobanımın o sımsıcak nefesinden, musikilerin en güzelini. Dost arar ıssız dağlarda, muhabbet ister sessiz gecelerde, Çobanımızın derdi bitmez, uykusuz vakitlerine kalır. Sakın yalnız bırakma onu, çal sen ey dilsiz kavalım hadi, Namelerinle al götür çobanımı, sohbetlerin en güzeline. Soğuktur ıssız dağlarda, gecenin sessiz ve karanlık yüzü. Sığınağı olur çobanımın kepeneği, ısıtır içini sıcaklığının külü. Sakın boş bırakma aman, çal sen ey dilsiz kavalım hadi, Gariptir, yalnızdır o, hoş tut aman çobanımın gönlünü Çal ey dilsiz kavalım ki bilsin âlem, çobanım, ne hâldeyim? Sazların pirisin, ağacın efesi, çobanın nefesindensin bilirim! Sakın ola diline yalanı dolama, hâlimi dosdoğru anlatasın, Şimşir ağacı ile nefesim, sonra senden hesap sormayasın. Prof. Dr. Nurullah Okumuş 21.03.2024, Afyonkarahisar Tanıtım Metni
Paylaşmak
