Kaybolan Bağlar

"Ben kendi aklımın hakkında ikiye hikâye inanmıştım. Hayatımın ilk on sekizinde bunun 'tamamen kafamın içinde' olduğunu düşünmüştüm – yani gerçek değildi, hayaldi, sahteydi, zayıflık dağıtıyordu, iseliktı. Sonraki üç yılda yine 'tamamen kafamın içinde' olduğuna inandım ama bu defa çok farklı bir şekilde: Beyindeki bir defadan çok farklı bir şekilde: Beyindeki bir defadandı. Ama bu hikâyelerin nerede olduğunu öğreniyordum. Ben bunun sebebinin büyük ölçüde çevremizdeki dünyada ve o dünyada nasıl yaşadıklarında yattığını keşfettim.” Kaybolan Bağlar, gazeteci yazar Johann Hari'nin kendisinin de uzun yıllar boyunca mücadele ettiği, saklanamayanların altında yatan nedenleri ve olası çözümlerini bulmak üzere çıktığı yolculuğun hikâyesini anlatıyor. Şahsi olduğu kadar toplumsal da olan, deneyimler kadar bilimsel olgu ve araştırmalara dayanan bu hikaye, ayrılıklığımızı kanıksamak ve satmak yoluyla bastırmaya çalışmak yerine daha kalıcı, daha sağcı çözümlere yönelebileceğimizi gösteriyor. "Depresyon ve kaygının nedenlerine ilişkin okumanın ilk bakışta geldiğini biliyorum, çünkü bu nedenler kültürümüzün derinliklerine kadar uzanıyor. Benim de gözüm korundu. Ama yolculuğuma devam ettikçe diğer bölgedekilerin ne olduğunu fark ediyordu: gerçek çözümler. Bunlar pek çokmuzda işe yaramayan o kimyasal antidepresanlara benzemiyor. Satın almak ya da yuttuğunuz şeyler değiller. Ama ıstırabınızdan gerçek bir çıkış." Tanıtım Metni