Londra'nın Son Kitapçısı

New York Times çoksatar kitaplarından. Zor zamanlarda kitapların, kitapçıların daima sığınağımız ve özgürleşmemiz olduğunu bize hatırlatan büyüleyici bir hikaye. İngiltere'nin küçük bir kasabasında büyüyen Grace Bennett, her zaman Londra'ya taşınmanın hayalini kurar. Nihayetinde beklenen gün geldiğinde ışıklı caddeleri, zarif mağazaları, coşkulu sosyal yaşamla onu cezbeden büyülü şehir yerine benzersiz bir ortamla karşılaşır: Bölge sakinleri sığınaklar inşa ederken, karartma için evlerin perdeleri sıkı sıkı çekilerek, tatbikatlar yapılmaktadır. Avrupa'da savaş başladı, sıradaki hedef ise Londra'dır. Her şeye rağmen Grace umutsuzluğa kapılmaz ve hemen iş bitmeye başlar. Küçük bir kitapçıda iş bulur. Tabii ki geçici bir süre için. Çünkü okuyan biri değil ve edebiyat hakkında hiçbir şey öğrenemez. Üstelik kitapevi sahibi Bay Evans da ona pek sevecen yaklaşmaz. Ancak Grace, tavsiye üzerine okumaya başladı kitaptan sonra yeni kitapta sayfaların büyüsüne kapılmaya, karakterlerle birlikte hikayelerde var olma zevkini keşfetmeye başlıyor. Şehir her gün bombalanırken elektrik kesintileri ve hava saldırılarının uğultuları arasında Grace, hikâyeyi anlatan insanların güç gücünü birbirinden farklı tutuyor; Savaşta karanlık gecelerde bile zafer kazanan bir güçtür bu. Kitaplarda gizlenen dostum, savaşları bile söndüremez. Çünkü kelimeler, bombalardan daha güçlüdür. “Londra'nın Son Kitapçısı, kitapların, başımıza yıkılmak üzere olan dünyada bir arada tutma gücünde yazılmış bir aşk mektubu gibi. Kesinlikle tavsiye ederim.” -Karen Robards Tanıtım Metni