Timaş Akademi Yayınları
Osmanlı'nın İlk Mebusları
Osmanlı'nın İlk Mebusları
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Osmanlı'da meclis, seçim ve temsil birimi söz konusu olduğunda yapılan çalışmalar genellikle II. Meşrutiyet ile başlatılır. Oysa Osmanlı'nın demokrasi ve kurumsal bir meclis tecrübesi 1876'da ilk Osmanlı Anayasası olan Kanun-i Esasi'nin ilan edilmesi üzerine meclislere dayanır. devamında bu meclisler, düşünüldüğü gibi sembolik bir “Evet Efendim!” Meclisi değil, oldukça sert ve sorgulayıcı kayıtlara göstergelik vardır. Nitekim I. Meşrutiyet'in ömrünün kısa olması da bundan ibarettir.93 Harbi'nin devam ettiği krizli günlerde Rusya ile Osmanlı arasındaki savaşlarda kullanılmak üzere yapılan bir meşveret meclisinde Meclis-i Mebusan'ı temsilen toplantıda bulunan İstanbul mebusu Astarcılar Kethüdası Hacı Ahmet Efendi'nin Padişah II. Abdülhamid'in dünyasının karşıladığı sarf "Siz bizim fikrimizi pek geç soruyorsunuz. Bize, felaketin önünü almak mümkün olduğu zaman başvurmanız idiniz. Meclis-i Mebusan kendi malumatı dışında bir sebep olarak verilen bir halden dolayı mesuliyeti asla kabul etmezsiniz," normal sözleri üzerine Meclis-i Mebusan olağan çalışma takvimini tamamlayamadan padişah programı ile kapatılır.Meclis-i Mebusan'la ilgili temel kaynak zabıt cerideleridir. Bu kitapta ise Dr. Sinan Çakır zabıt ceridelerinin rutin seçim prosedürünü, meclis yapısının hazırlıkını, mebusların kimlik ve eğitimlerini, içerisinde bulunan cemiyetleri ve görevlerin idari birimleri, mebusluk öncesi ve mebusluktan sonraki kariyerlerini ayrıntılı biçimde inceliyor. Böylece bu Meşrutiyet anlatısında dönemin özneleri, yani mebuslar ön planda ortaya çıkıyor. Özellikle izledikleri sert muhalif tutumla dikkat çeken ve Meclis-i Mebusan'ın konuşmasından sonra memleketlerine dönmeye isteklina uğrayan mebusların Yeni Osmanlılar ve Midhat Paşa ile olan bağlantıları ve bu ilk mebusların tatminkar bir performans sergilediği ortaya koyuluyor.Tanıtım Metni
Paylaşmak
