Pek Çok Kışın ardından

Aşk nerede bitiyor, öç nerede başlıyor?Bir Zamanlar Hayat Bizimdi isimli eseriyle tanıdığımız Marian Izaguirre'nin kaleme aldığı Pek Çok Kışın ardından, okurlarını Madrid'den Buenos Aires ve Hollywood'a götürerek edebiyat, moda ve sinema dünyasına davet ediyor. belgelerinde, hayalle ölüm, yakın akraba bırakan yazar; Aşk ve ihanetin sarmalında oluşan karmaşık hikâyesini, yaşanmışlıkların sivri köşelerini törpüleyerek ağlayarak döküyor. “Hayat, işler karışıyorya alışıktır, komik birinin trajik hâle dönüşüverir.”Altmışlı romantik zamanlar Madrid gizemli bir cinayetle çalkalanır. Bir kadın Salamanca'da lüks bir evde ölü bulunuyor. Cinayetin geçmişi geçmişteki bir karşılaşmaya uzanır: 1959'da Bilbao'nun kaçırdığı bir sahilde, ergenlik partisine ayrılan genç Henar, işçi sınıfına mensup bir aile biricik oğlu Martìn'e sırılsıklam âşık olur. Bir imkansızlığın devam ettiği Henar'la Martìn, hayallerini gerçekleştirmek için birlikte Madrid'e kaçarlar. Bir yayınevinde editör olarak işe başlarken, Henar da yeni bir dönemin en gözde kostüm tasarımcılarından birine dönüşüyor. Bununla birlikte, İspanya'da hüküm süren ekonomik kırılganlık ve baskıcı toplumsal düzen, çiftin arasında onarılmaz çatlaklar açılmaya başlar...Yersiz hırslara, öfkeye ve aşka yeniliğek düşen tutku dolu bir aşkın yasını tutan bu girift roman, okuru arka planında İspanya'nın, kozasında açık kalan otuz yıllık yılda dolaştırıyor.Julio Cortázar, Ernesto Sábato gibi ustaların eserlerinde yaptığı ile edebî lezzetini çoğaltır Pek Çok Kışın ardından, devrimle editörlük arasında kurulan paralellikle güçlü anlatısını perçinliyor.Tanıtım Metni