100 Mutlu Gün

Şu anda bölünme boyutunu ve zaman hologramını bizzat gördüğümüz şekilde şekillendirdiğini anladığımız gün; "öteki, beriki, diğer, başkası" gibi kavramların yanılsamadan ibaret olmamasının bozulmadığını vardığımız gün; Tamlığa, bütünlüğe gidecek yolların sonsuz sayıda ve şekli fark edip, herkese ve onun var oluşunun şekline ayrılmasız gün, bakışımız gerçekten bozulmaya başlarız. İnsan, kendini gerçekten sevmenin tadı varken, onun en özel an, onun zerrenin en kutsal tanrı olduğu gerçeğini görür. Kendini yedi insan, mutlak doğru, mutlak yol, mutlak sevginin; tek bir doğru, tek bir yol, tek bir varlıktan geçmediğini, iç içe geçmiş sonsuz olasılıklarla bütün “ol”uşların bir tür sevgiden oluştuğunu anlar. Sonsuz olasılıklar içinden karşınıza çıkan bu kitap içi içindeki sevgiyi uyandırması dileğiyle... Tanıtım Metni