Nar Evi

Gerçek bir Prenses ve İspanya'nın İnfanta'sı olmasına rağmen, tıpkı oldukça fakir insanların çocukları gibi, her yıl yalnızca bir doğum günü vardı, bu yüzden tüm ülke için bu vesileyle gerçekten güzel bir gün geçirmesi doğal olarak büyük önem taşıyordu. Ve gerçekten de güzel bir gündü. Uzun çizgili laleler, uzun asker sıraları gibi saplarının üzerinde dimdik duruyor ve çimenlerin üzerinden güllere meydan okurcasına bakıp şöyle diyorlardı: "Şu anda biz de sizin kadar muhteşemiz." Mor kelebekler kanatlarında altın tozuyla uçuşuyor, sırayla her çiçeği ziyaret ediyorlardı; küçük kertenkeleler duvarın çatlaklarından sürünerek çıkıyor ve beyaz parıltının altında güneşleniyorlardı; narlar sıcaktan çatlayıp kırılıyor ve kanayan kırmızı kalplerini gösteriyorlardı. Çürüyen kafeslerden ve loş revaklardan sarkan soluk sarı limonlar bile, harikulade güneş ışığından daha zengin bir renk almış gibiydi ve manolya ağaçları, katlanmış fildişi rengindeki büyük küre benzeri çiçeklerini açtı ve havayı tatlı, yoğun bir kokuyla doldurdu.