Ahilik ve Erzurum

Türkler arasında İslamiyet'in kabul edilip uygulanması, Ahmed Yesevî'nin eski Türk geleneklerini de ihmal etmeyen hoşgörülü anlayışıyla olmuştu. Yesevî, İslam inanç ve ibadet motifleriyle, İslam öncesi Türk örf, âdet ve gelenekleri harmanlayan bir anlayışları ortaya koyarak Türk milletinin İslamiyet'i daha hırslı benimsemesinde önemli bir rol oynamıştı. Ahmed Yesevî'den ilham alan Ahî Evran da, aynı anlayışlarla bir Türk-İslam sentezi ortaya çıkmayı amaçlamıştır.Ahî Evran, Anadolu'da mümkün olan lokomotifi olarak halk ile içli dışlı olan esnafın yaşadığı ve Türk-İslam sentezine dayanan bir esnaf birliği kurmuştur. Dayanışma ve kardeşlik esasına dayalı bu anlayış, yeni yurttaki eski inançlara ve özellikle de Bizans'a karşı ayakta kalabilmek için birlik ve beraberlik motifini işlemiştir. Bu nedenle ahî birleşmelerine sadece Türk ve Müslüman olanlar kabul edilmişlerdir. Çünkü bu yurtta ilelebet kalabilmenin tek yolu, birlik ve beraberliği sağlayıp korumaktır. Bu nedenle Anadolu Beylikleri arasında süregelen kavgaları bitirip de tek bir gücü altında birleştirmek için ahîler çok uğraşmışlardır. Bu manada Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun besleyicisi, ahîler tarafından belirlenen demek yanlış olmaz. Güzelliğin daha güçlü olabileceği için, içinde bu yeni asırda da millî birlik ve beraberliğimizin güçlendirilerek çağdaş medeniyet seviyesini aşabilmek için ahîlik kurumlarının ve ilkelerinin yeniden canlandırılması oldukça önemlidir. Nitekim esnaf dayanışmasını sağlamak gayesiyle ahî sandıklarının kurulacağına ilişkin karar, bu gelecekte fevkalade sevindiricidir. Tanıtım Metni