Ahlak-ı Muhammedi

Rasul-i Asfiya, Habib-i Kibriya, Sevgili Peygamberim, Efendim... Seni anlatmak kelimeler yeter mi? "Bağışlanmış ama dileyen, ağlayan ama sessiz, kanaatkâr ama çalışkan, hatalı ama kusursuz, birisi ama baştacı" desek yeter mi? "Güçlü ama merhametli, dertli ama mutlu, zamanı ama vefalı, çileli ama ayrılan, yaralı ama doktor" deyiversek kelimeler bize küser mi? Darda ama bölüşen, zorda ama yetişen şekli kelimeler kifayet eder mi? Yüzünde gülümseme, sözünde nezaket, davranışlarda zarafet, görüşte isabet, bakışında feraset, gönlünde merhamet, lisanında letafet, dilde hakikat... Adı güzel kendi güzel Peygamberim.... Seni anlatacağım kelimelerin yetersizliği! Çünkü Sen, hayatlar çok yüce bir ahlâk üzerine kuruldu. Yüce Allah'ın, “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” fermanını hayat düsturu kabul ettin, Allah'tan başka hiçbir gücün karşısında eğilmedin!Tanıtım Metni