Ahlak Sorunsalı

Ahlak bireyi amel aracılığıyla kendini gerçekleştirmesini ifade eder. Bu unsurların insanın özü ve onu diğer canlılardan ayıran temeldir ahlaklılık. Akıllılık da dahil olmak üzere tüm insani vasıfların kendisinden neşet ettiği bir niteliktir. Ancak Meseleye yüzeysel bakan modernler bunu reddederler, dünya hakları zanlara zemin hazırlayan soyut akıl üzerinde ısrarcıdırlar. Bu ise, başta olmak üzere ahlakla ilgili fikrî karmaşayı beraberinde getirir. Taha Abdurrahman'ın Ahlak Sorunsalı kitabına da yansıyan düşüncelerin bütünündeki hakim çizgi kesinlikle ahlaktır. Onun yaşamının çeşitli yılları ile birlikte ahlakı ödüllendirebileceğimiz bir alanda konumlanır. Teorik olarak sadeleştirilmiş ve uygulamayla zenginleştirilmiş bir yapıya sahip olan parlaklık verir. Filozofun listeleri, birbirini tamamlayan sorunsallar ve kanıtlamalar boyunca uzanan eser tam anlamıyla bu çizgiye sahip olmakta hem Batı'da hem de İslam dünyasındaki kurallara temel politikalara eğilmektedir. Onun genel ahlak düşüncesi yüzeysel ahlakın tersine, bizi otoritenin logosta değil, ahlakta olduğu yeni bir medeniyet kurmaya çağırır. Öyle ki bu medeniyette insanın hakikati aklı ve sözüyle değil, ahlakı ve fiiliyle birlikte çalışmak. Bundan dolayı uzak maddeci küreselleşme biçimlerinin aşılmasının yegâne yolu da ahlaklılıktır. O hâlde insanın bu dünyada düzelmesini ve ahirette kurtulmasını istemeksak, insani ahlak medeniyetine ayrılmaktan kaçış yoktur. Seküler modernin İslam ahlakı ile eleştiren Ahlak Sorunsalı, insanın varlıklarınn ahlaktan önce değil, onunla beraber olduğu esasını karakterik için önemli bir başlangıçTanıtım Metni