Ahmet Rüstem Bey

Genellikle aşırıya varan haysiyet algısı nedeniyle yaşanan düello maceraları arasında, şüphesiz en dikkat çeken Mustafa Kemal Paşa ile olanıdır. Rüstem Bey, performansından üretilen bir güdüyle böyle bir teklifte mevcut iken kendi yıkımını kesinleştirmek haysiyetini korumayı planlamış ve bu tutumla hem vatanperverliğini hem de cesaretini bir kez daha göstermiştir. Ahmet Rüstem Bey'in Türk milletine olan sevgi ve bağlılığı ise özel bir vurguyu hak edecek büyüklüktedir. Ahmet Rüstem Bey, her aşamada Türk milletine gönülden bağlı kalmıştır. Gerek kapsadığı vazifelerde içerdiği tutumlarla ayrıntılarıyla bunu her fırsatta kanıtlamıştır. Hatta yakın arkadaşı Celal Nuri'nin ifadesiyle o bir “şoven”dir. Yani Fransızca “fazla vatanperver”dir. 1854 yılında Osmanlı hizmetine giren Polonyalı bir aile çocuğu olan Ahmet Rüstem Bey (Alfred Rüstem Bilinski) (1862-1934), Osmanlı Devleti'nin oğul dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarına geçmişte kalmış bir diplomat ve aydındır. Ahmet Rüstem Bey, aldığı iyi eğitim ve çok sayıda yabancı dil hakimiyeti sayesinde genç yaşlardan itibaren başlayan hariciye kariyerinde edindiği deneyimlerle, Osmanlı'nın son dönemindeki gelişmelerle Milli Mücadele döneminde diplomasi alanında önemli katkılar sağlamıştır. Yazdığı makaleler ve kitaplar kadar polemikleri ve düellolarıyla da dikkat çekici bir küresel figür olan Ahmet Rüstem Bey, Milli Mücadele'ye katılarak Meclis-i Mebusan ve TBMM'de üye olarak yer aldı. Pek çok yabancı kaynak, arşiv belgeleri ve devrim gazeteleri gibi zengin kaynak kullanımı ve anlatı gücüyle öne çıkan elinizdeki bu eser; Türk, Türk milletine karşı güçlü minnet ve sevgi hisleriyle dolu olan, milletinin en zor zamanlarında yanında yer alarak bir yardımlaşma, vefa ve vatandaşlık örneği gösteren sıra dışı bir diplomatın hayat hikayesini okuyucuların beğeni ve dikkatine sunuyor. Tanıtım Metni