Ahsen

“Ahsen, benim için birlikte çalıştığım bir meslektaşımdan çok öte bir dost, yerel tam manasıyla candır… Emin olun eğer dünyanın bir başka yerde doğsaydı, Ahsen şu anda mevcut bir dünya markasıydı. İyi ki bizim… Daima bizimle…” İzzet Çapa Bomboştu… Dayalı döşeli evi kapı duvarının yıkılması. Mecazen değil. Bir kapı, pencerelerden uçuşan perdeler, ıssız duvarlar. Sadece odalar da değildi ki boşalan, bir anda geçmişiyle ve geleceğiyle kendisi de bomboş kalmıştı. Yine ve yeniden. Ahsen. Annesi, babası, halası, babasıannesi, üvey annesi, Çiğdem, Ahmet, Cenk… Arkadaşları ve ailesi. Ama en çok da hayalleri, arzuları, isteklerin yönünü verdi; Bazen arkadaşını kaybetti, bazen sevdiklerini ama sonuçta hiç vazgeçmedi, inat etti, çalıştı, çabaladı ve nihayet tacını taktı. Artık kraliçeydi, Kraliçe Ahsen. Bin dokuz yüz yetmiş üç açılan roman, Ahsen Gönülce'nin hikâyesini doğumundan başlayan yol dek, bir drag queen'in doğuşunu, doğuşunu ve yükselişini, “öteki” gidişinden uzak bir anlatımla, inadın ve aynasıyla okurlarla buluşturuyor. Seçil Pala'nın sıcacık dili, özgün üslubuyla buluşturduğu AHSEN: bir drag queen romanı, bireyin kendisini keşfetmesi ve toplumunu kabul etme sürecini değil, azimle kendini var etme hikâyesini anlatırken Türkçede yazılmış ilk drag queen romanının anlatılabilir yanı sıra mevcut külliyata başkaldırıyor. Tanıtım Metni