Akla Veda

Özgürlükçü düşüncenin en önemli isimlerinden olan Feyerabend bu = putkırıcılığını son kerteye doğuruyor. Akıl'la vedalaşıp onu “azat ediyor.” Amacı ne peki? Tarihi, iyileşmeyle devam eden amansız savaşı diye görenlerin sandığı gibi bizi “ortaçağ karanlıkları”na döndürmek, hatta “mağara adamına” çevirmek mi istiyor? Akılcılığa karşı dogmatizmi savunuyorum; “kahrolsun bilim”, “yaşasın din” mi diyor? Hayır!Feyerabend dogmatizmden değil kültürel çeşitlilikten yana! Buna göre, Batı bilimciliği, yerel yöntemlerle yok dünyayı tektipleştirir ve birçok toplumsal ve ekolojik soruna yol açar. Batı bütün bunları yaparken, kendini hep Akıl ve Nesnellik kavramlarıyla meşrulaştırmaya çalışmak için de, bu büyük harfli “Akıl”dan kurtulmayı amaçlayan Feyerabend. Düşünmeye değil, düşünceleri ve akılla darlamak (kendi deyişiyle “teorik gelenekler”) içine hapseden akılcılık başka düşünme(me) kalıplarına karşı çıkar. İnsanlığın büyük hizmetlerinin sürdürülmesi bilim pratiğini ve bir faaliyet olarak bilimi süresi boyunca devam etmektedir. Bilimadamlarını insani ve toplumsal kaygılarla hiçbir bağı olmayan tümevarım makinelerine çeviren, bilimin tüm diğer insani girişimlerde hükümsüz kıldığına inananlar ve bilimi akılcı bir yöntem'e indirgeyerek yurttaşlar üzerinde, onların denetimi dışında kalan, bir iktidar merkezleri haline gelen teorilere saldırır. Bilginin aşırı uzmanlaşmasının tehlikelerine dikkat ederek bilimin demokratikleşmesinden yana olur. Bilimsel bilgilendirme, insani ilgi ve değerler içine alan daha geniş bir bakış açısına, insan doğası ve toplumdan ayrı değil onun bir parçası olarak gören bir tavra, bir felsefeye göre tartıya vurulması işlemi savunur. kuantum fiziğine, “demokratik göreci” bir perspektiften zehir zemberek eleştirileri yönelttiği Popperci akılcılıktan Mach'ın hakkı yenmiş araştırma kuramına, karşılaştırılamazlıktan yaratıcılığın zaaflarına kadar birçok konuyu başlatıcı ve ufuk açıcı bir üslûpla ele alıyor. Ana fikir ne mi? şemayı denebilir belki: “Akıl faşizmi”ne karşı ayaklanalım!Tanıtım Metni