Akşamın Sesleri

“Neden onu mahvettik?” İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, 1940'lar. Hayalî küçük bir İtalyan kasabası faşizminin bölümlerinden kurtulmaya çalışıyor. Burada doğup büyüyen 27 yaşındaki Elsa, savaş ve savaşın ardından kentleşme dönemindeki bu kasabanın gidişlerini, komşuluklarını ve akrabalıklarını, aşklarını ve dedikodularını, kırılan hayallerini ve mutluluk bulma mücadelelerini anlatırken geçmişin yüklerinden arınmış bir gelecek düşler. Ancak söz konusu geçmişin ağır yükleri ve yıkımıyla yeni ufuklara yol almak hiç kolay olmayacak. Ginzburg'un en iyi romanlarından biri kabul edilen Akşamın Sesleri, faşizm ve savaş ağırlığıyla parçalanmış İtalyan topluluğunun soyut bir fotoğrafı çizilirken ilk aşk ve kaybedilen şanslar üzerine derin bir hikaye ortaya çıkıyor. “Akşamın seslerini gizlemeye, herkesin yalnızca şakalar ve sözler aracılığıyla tanımlamaya çalışan, sonuçta de kendilerine ait bir absürtlük ve acı mengenesinde bulan insanların hikâyesidir.” Italo Calvino “Ginzburg'un doğrudan doğrudan siyasete – özellikle de faşizme – değiniyor ama faşizmin gölgesi içindeki karakterlerin üzerinde olduğu gibi, yayınların üzerinde de bölgede duruyor.” Kirkus Reviews Tanıtım Metni