Algılama Yönetimi

Karmaşık toplumsal tutumların olduğu Türkiye gibi inanılmaz derecede güçlü bir ülkenin insanı sergilediği gibi yalınlık nasıl yakalanabilir? Öyle bir yalınlık ki üretim, görünüm biçimleri, anlama, kişilik kapasiteleri, kültürel yapı özelliklerinin tamamen farklı üç dalgalı insanın (tarım, sanayi, bilgi varlıkları) ortak algı tanjantlarına değsin ve algılama yönetimine kapı açabilsin! *** Bir dönem elitizm horlandı ve aşağılandı. Eğitim sisteminin siyasileştirilmesi ve popülerleştirilmesi için, her türden ürün ya da hizmetin üretim süreci yüzeysellik ve bir tür sığlık egemen oldu. Derinlik giderek azaldı, genişleme azaldı. Derinleşmeyi elden bırakmak istemeyenler ise 'entel-dantel' suçuyla suçlandılar. Benim 'neşeli cahiliye devri' diye adlandırdığım bu dönemin 1980 ile 2000 yılları arasında güçlü güçleri vardı. 2000'li yıllarda Türkiye başka bir kültürel kırılma noktasının sürekliliğine ulaştı: Yeni Popüler Kültür! *** Ulu orta “Errare humanum est!” geçirdiği günlerden birinde, hayatta ahbaplığımızı sürdürdüğümüz İsviçreli dostumuz Peter Schurter dedi ki: “Arkadaş, sen bu deyişini çok kullanıyorsun, ama sadece gruptasın... Herhâlde ikinci yarısını bilmiyorsun!” Hayli şaşırmıştım. Ben biraz küstahça, “İkinci tarafta neymiş?” diye sorunca şöyle dedi: “Errare humanum est; perseverare diaabolikum!” Hata yapmak insanları mahsusturur; hatayı tekrarlamak ise şeytanlara! Tanıtım Metni