Anda Sırlanmış Hayat

An olur, tek bir an; giderken dünya telaşıylahızla ilerlemekten, yolda biten neşeli birkarahindiba göz kırpar. Bir olur; koşarken yetişmek için bir evde, komşu penceredeki reyhan borcu salar. Bir olur; içeriğindeki çeşitli düşünceleri binerken birbirinin üzerine, bir serçe öter en güzel ötüşüyle. Bir olur; geçmiş elemi içine çekmişken beni, altın ışıklar düşer ve efsunlar duvarlarının düz tüm büyüleyiciliğiyle.An olur; gelecek endişesi üşümüşken üzerime, bir ağaç salınıpesintiyle, üfürür endişeleri zarafetle. Bir olur; Bu şekilde veriştiriyorken içeride birilerine, bir bebek kahkahası çarpar içeridekilere. Karahindibanın neşesi bir anıyı anımsatır. Reyhanın kokusu, kalıcı patlamaları, ağacın salınımı da. Hatırlayamadığım bir bilgililik, dilimin ucunda gibi bir tanışıklıktır. Dururum. Durduğum an, içine düşerim latif bir anda, sonsuzluk kadar büyük o ânın… Duvara değen o bir damla ışık büyür. Kendinden gayrısı kalmayacak kadar... Salınan bir yaprak büyür. Kendisinden gayrısı görülemeyecek kadar… Sesler büyüyor, ürünler büyüyor… “Ey kulum, Ben ömrün boyunca yanındaydım, peki sen kiminleydin?” “Rabbim, gayrısı için başım öne eğik. Ama o bir an var ya, tüm hayatı içine sırladığın, işte o anlarda Seninledim.” Tanıtım Metni