Küre Yayınları
Asimilasyondan Tanınmaya
Asimilasyondan Tanınmaya
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Bu kitap Türkiye'de yeni yeni tartışılmaya başlanan, ama uluslararası alanda özellikle de Avrupa'da uzun süredir gündemde olan azınlıklar konusu ele alınmaktadır. Modern devletlerin yedinci yüzyıldan beri ortaya çıktığı önemli bir gündem birimi olan azınlıklar, Doğu Bloğunun ayrılıkları ile birlikte yine aktüel bir uluslararası sorun haline geldi. Ama bu sefer sadece basit bir istikrarsızlık unsuru olarak değil, aynı zamanda ulus-devletin özgürlüğünü ilgilendiren bir konu olarak tartışılmaya başlandı. Bu tartışmada şu ilişkilerin cevabı arandı: Acaba eski imparatorlukların parçalanmasının, irredentist politikaların veya iç işlerine karışmanın aracı olan azınlıklar, şimdi ulus-devletlerin dış dinamiklerle dönüştürülmesinin (demokratikleştirilmesinin) bir aracı başlatıldı mı? Böylece, bu gerçekleşirken azınlıkların durumları bölmenin önüne nasıl geçilebilirdi? Ya da bunun önünde geçmek gerekli mi? Azınlıkların belli koşullar altında kırılmaya devam edilebilir mi? Bu gibi sorular, sorun en canlı biçimde tüm boyutlarıyla yaşayan ve eş zamanlı olarak ulusüstü yapılanmaya giden Avrupa'da azınlıkları tanıma-koruma-teşvik etme aralığı içinde bir yaklaşımın benimsenmesine yol açtı. Azınlıkların korunmasını-devlete karşı ulusal (azınlık) ve üstün (AB) birimler arasında bir ittifak olarak algılayan ve ulus-devletin yapısın vazgeçmek istemeyen bazı devletler bu yaklaşımın dışında kalmak için çabaladıysalar da, asimilasyonlarının üstesinden gelme yeteneği, ulusüstü gücün gücü ve demokrasinin olarak onlar da uluslarını tanımalarını/korumalarını tamamladılar. Şimdi merak edilen soru, bu sürecin ulus-devleti ve doğal olarak dünyanın nereye götürüleceğidir. Ulus-devletler parçalanarak ortaya çıkacak üç-beş bin etnik-devletli kaotik bir dünya mı, yoksa demokratikleşen devletlerden oluşan daha bir araya gelen bir dünya mı? Tanıtım Metni
Paylaşmak
