Doğu Batı Yayınları
Aşk Ahlakı
Aşk Ahlakı
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Aşk Ahlâkı Türk düşüncesinde bir heyecan ve ideali dile gelen yapıtların başında gelir. İlk kez 1931 yılında yayımlanan kitap o günden bu yana geniş bir kesimin odağında yer almaktadır. Aşk Ahlâkı'nı klasik yapıtlar arasında saymamız gereken neden, hiç kuşkusuz bireylerin tek başına yaşadığı mücadeleye tanıklık etmesidir. Bu mücadele aynı zamanda bir uyanış ve meydan okuma, kalabalıkların kör kuvveti ve arzularına kesinlikle teslim olmama ve sonuçta kendine dönebilme becerisi, kendi sesini ve şarkısını duyabilme yeteneğidir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında genç Hilmi Ziya, özgün düşüncesini sabit ve akademik bir hapsetmemiş, insanlardan merkezi evrensele doğru adım adım ilerleyen bir arayışın izlerini sürmüş, insanlığın ideallerini daha bağımsız ve özgür bir ütopyanın her yerinde önemsemiştir. Ülken, bu kitaptaki amacının, bir yerde, İsa ile Nietzsche'yi buluşturmak olduğunu belirtmeksi bile ne derece geniş bir ufka yelken açtığını gösterir. Bu bakış ayrıca, yüksek ideallerle dolu kitapların yazgısını taşıdığı üzere “halka rağmen halk için” verilen bir mücadeleyi gerekli kılmıştır. Aşk Ahlâkı'nın hemen her satırında kendini aşma çabası, her koşulda olursa olsun erdem yolundan dönmeyen ve Spinozacı gerçekten daima akılla beslenen bir tutkuya (tutkunun) tanığıdır. “İnsan zincirleri içinde uyanır; ama kendi çabalarıyla bu zincirleri birer birer kırarak, büyük emekler ve kurbanlar karşılığında hürriyetini kazanır.” Tanıtım Metni
Paylaşmak
