Atmaca

Saat ikiyi on dört geçiyordu. Daha fazla beklemenin anlamı yoktu artık. Ayağa kalkmak için sandalyemi ittiğimde çıkan gıcırtı sınıfta yankılandı. Sami Hoca tahtaya dönmüş bir şeyler yazıyordu, bir tek şey duyuyordu. Huzursuzca kıpırdananlar, öksürenler oldu. Arkamdakilerin gözü ensemdeydi. Midemde boyuttaki bir fırtına kopuyordu. Nedenini bilmiyorum ama ceketimin önünü ilikledim. Kapıya geldiğimde Sami Hoca bana dönerek, "Evladım, gelirken yan sınıftan tebeşir de ister misin sana zahmet" dedi. "Bu düdük kadar kaldı, parmağımdan kayıyor."Öfke, kısa süreli bir delilik halidir derler ama bazen çok da kısa sürmez, insanın ömrünü ele geçirir. Atmaca, gitgide artan öfkesiyle boğuşan Ömer'in lisede başlayan kırklı yaşlarına, 90'lardan günümüze uzanan öyküsü. Hayal kırıklıkları, kararsızlıklar, yarım kalan aşklar, çaresizlik, öfke ve sürekli bekleyiş: Gerçek hayat ne zaman başlayacak?Tanıtım Metni