Atsız Hikayeler

Hikâye, Atsız'ın sanatında en az yer bulan bölümdür. Hikâyeler'in ilk baskısında Atsız'ın bilinen beş hikâyesi yer alıyordu. Bu ilk toplu neşirden sonra bibliyografyalarına da girmemiş olan ilk hikâyesi tespit edildi: “Hasan Dayı”. Bu hikâye, Cumhuriyet gazetesinin 4 Ağustos 1925 tarihli 444. sürümü “İstiklâl Harbi” sunulan bir “edebî müsabaka”nın tanıtımını yapmak üzere gazeteye gönderilmiş ve gazetenin 12 Aralık 1925 tarihli 573. sürümü neşredilmiştir. 2. baskıda, o hikayeyi de yeni harflere çevirerek kitaba dahil ettik. Kalan hikâyelerin dördü ilk olarak 1931 yılında Atsız Mecmua'da, sonuncusu ise yine ilk defa 1941'de Bozkurt dergisinde yayımlanmıştır. ***Teşhis (kişileştirme) sanatının kullanılmasına varacak dereceli tabiat ve tabiat unsurlarına yer, Atsız'ın bütün hikâyelerinin ortak adı teşkil eder. Özellikle Ay ve fırtınanın Atsız'ın edebî eserlerinde özel ve ağırlıklı bir yere sahip olduğu yazıldı. Ben hikayeleri okudum. Her okuyuşumda farklı bir taraf buldum ve farklı bir tat satın aldım. Okuyucuların da Atsız'ın ilk kalem denemeleri olan hikayeleri farklı ürünleri mutlaka değerlendirecekleri kesindir. Fakat ne olursa olsun bütün hikâyelerde Atsız vardır. Ahmet Bican ErcilasunTanıtım Metni