Avrupa Birliği'nin Türkiye Sınavı

Bir Karşılıklı Anlaşamama Hikâyesi... Türkiye – Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin mükemmelliğinin sağlanması, Ankara'nın ayrılmasını altmış yılını sürdürmek üzere. Yolun kuralları AB'ye üyelik amaçlanmışken bu süreçteki seyrin uzaklaştığı görülüyor. İlişkilerimizi, özellikle 1987'den sonra, iki karşıt yaklaşımla özetlemek mümkün: tercih ve kabullenememe. İlk Türkiye'ye, diğer AB'ye ait. Türkiye muasır medeniyet düzeyine geçiş üzere tercihini AB yönünde yaptı ancak AB Türkiye'nin mümkün olduğunu bir şekilde içine sindirmedi ve hedef giderek ulaşmaz hale geldi. Bu nedenle Türkiye'nin AB karşısındaki konumu dengesiz olmaya başladı. Artık gerçeklerle yüzleşip gerginliğin düzelmesine yol açacak yeni bir ilişki biçimine geçilmesi faydalı olacaktır. AB ilişkileri konusunda yirmi yıldır aşkın süredir Brüksel ve Ankara'da çeşitli görevlerde bulunan Emekli Büyükelçi Selim Yenel, perde arkasında yaşanan birçok olay bu kitapta gün doğumuna çıkıyor. Karşılıklı olarak yapılan hatalar ve yanlış anlamalar irdelerken, AB çevrelerinin yaygıne bakışını ve kaçırılan fırsatları anlatıyor. Son olarak da AB ile olan ilişkilerimizi belli bir düzende yürütülebilmemiz için tedaviye yönelik öneriler getiriyor.Tanıtım Metni